Kök hücre tedavisi, erektil disfonksiyon (sertleşme sorunu) yaşayan erkekler için umut verici bir çözüm sunmaktadır. Bu tedavi, hastanın kendi vücudundan alınan kök hücrelerin, penisteki hasarlı dokuları onarmak ve kan akışını artırmak amacıyla kullanılması prensibine dayanır. Kök hücreler, doğal yenilenme yetenekleri sayesinde, penisteki damar ve sinir yapılarının iyileşmesini destekler. Sonuç olarak, erektil fonksiyonun iyileşmesi ve cinsel performansın artması mümkün hale gelir. Bu yenilikçi yöntem, invaziv olmayan yapısı ve minimal yan etkileri ile geleneksel tedavi seçeneklerine güçlü bir alternatif sunmaktadır.
2001 yılında İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesinden Mezun olmuştur. Uzun yıllar devlet hastanelerinde görev yaptıktan sonra, 2016 yılından günümüze Kadıköy'deki kendi muayenehanesinde hastalarını tedavi etmektedir.
Kök hücre tedavisi, vücudun iyileşme süreçlerini desteklemek için kullanılan bir yöntemdir. Kök hücreler, çeşitli hücre türlerine dönüşebilme potansiyeline sahiptir. Ürolojide, bu hücreler penis dokusuna enjekte edilerek hasarlı dokuların onarılması ve kan akışının artırılması amaçlanır.
Kök hücre tedavisi, erektil disfonksiyonun nedenlerini hedef alarak penisteki hasarlı dokuları onarır ve kan akışını iyileştirir. Bu sayede, penis daha sağlıklı bir şekilde sertleşir. Klinik çalışmalar, bu tedavinin erektil fonksiyonu önemli ölçüde iyileştirdiğini göstermektedir.
Kök hücre tedavisi, erektil disfonksiyon yaşayan ve geleneksel tedavilere yanıt alamayan erkekler için uygundur. Diyabet, hipertansiyon gibi kronik hastalıkları olan veya peniste damar hastalığı bulunan kişiler bu tedaviden fayda görebilir. Cerrahi müdahaleden kaçınmak isteyen ve doğal iyileşme süreçlerine önem veren hastalar için de ideal bir seçenektir.
Sertleşme sorunlarına yeni nesil tedavi sunuyoruz.
Kök hücre tedavisi, erektil disfonksiyon yaşayan ve diğer tedavilere yanıt vermeyen erkeklere önerilmektedir. Diyabet, hipertansiyon gibi kronik hastalıkları olan veya peniste damar sorunları bulunan kişiler bu tedaviden büyük fayda görebilir. Ayrıca, cerrahi müdahaleden kaçınmak isteyen ve doğal iyileşme yöntemlerine ilgi duyan hastalar için de ideal bir seçenektir.
Hayır, tedavi genellikle minimal invazivdir ve hafif bir rahatsızlık hissi yaratır.
Tedavi süresi genellikle birkaç saat sürer ve hastalar aynı gün evlerine dönebilirler.
Hafif şişlik, kızarıklık veya ağrı gibi geçici yan etkiler görülebilir, ciddi yan etkiler nadirdir.
Genellikle birkaç hafta içinde iyileşmeler gözlemlenir, maksimum fayda birkaç ay içinde görülür.
Sonuçlar uzun süreli olabilir ancak kalıcılık, hastanın genel sağlık durumu ve yaşam tarzına bağlı olarak değişebilir.