cinsel-islev-bozukluklari

Erkekte Cinsel İşlev Bozukluğu

Cinsel işlev bozuklukları erkeklerde hangi aşamalarda bozulabilir?

  • Cinsel istek
  • Uyarılma-sertleşme (ereksiyon)
  • Boşalma (ejakulasyon)
  • Orgazm

Cinsel işlev bozukluğu ne zaman ve hangi şartlar altında düşünülmelidir?

  • Partnere karşı bir cinsel ilgi ve istek azlığı ya da hiç olmaması
  • İlgi ve istek olmasına rağmen cinsel ilişki sırasında uyarılma ve ereksiyon (cinsel organda sertleşme) meydana gelmiyor ise
  • Cinsel birleşme sırasında sertleşme yeterince uzun sürdürülemiyorsa
  • Umulan ve istenilenden daha kısa sürede boşalma (ejakulasyon) gerçekleşiyorsa

 Erkeklerde cinsel işlev bozukluklarının görülme sıklığı nedir?

  • Erkeklerde en sık görülen cinsel işlev bozuklukluğu ereksiyon (sertleşme) ile ilgilidir. Bütün dünyada yapılan çalışmalarda 40-70 yaş arası erkeklerin yaklaşık %55’inde hafif,orta ve ağır derecede ereksiyon bozuklukları bulunmaktadır.
  • Erişkin erkeklerin %15’inde, 50 yaş üzeri erkeklerin %30’unda cinsel istek kaybı görülmektedir.
  • Erkeklerin %30’unda erken boşalma görülmektedir. %10 erkekte aralıklı olarak boşalamama veya geç boşalma olmaktadır…
  • Geç boşalma-orgazm olamama sorunu diğerlerine oranla daha az sıklıktadır. Genellikle orta yaşlarda görülmekte ve 10 erkekten biri bu sorunla karşılaşmaktadır.

 Erkeklerde cinsel işlevlerle ilgili bozuklukların sebebi nedir?

Cinsel işlev bozukluklarının da genellikle sebep; psikolojik, ilişkiye bağlı ya da hastalık duruma bağlı faktörlerdir. Performans anksiyetesi, psikolojik faktörlerin en önemli sonucu veya duruma göre sebebidir. Hastaların az bir kısmında genellikle fiziksel nedenler saptanır. Bu nedenlerin en sık görüleni ise ilaç yan etkisidir. Diğer sık rastlanan fiziksel nedenler ise; diabet (şeker) hastalığı, damar hastalıkları, sigara, alkol ya da ilaç kötüye kullanımı, endokrin (hormon) hastalıkları ve nörolojik hastalıklardır.

Cinsel işlev bozukluğu ile ilgili ilk kime başvurulmalıdır?

Öncelikle ilk değerlendirme için cinsel işlev bozuklukları konusunda deneyimli bir üroloji uzmanına ya da psikiyatriste başvurulmalıdır. İlk değerlendirme, sorunun psikolojik, ilişkisel, duruma bağlı ya da fiziksel kaynaklı olup olmadığını ayırma açısından oldukça önemlidir.

Leave Your Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *